2025 yılında İstanbul’da yaşanabilecek olası bir depremin Türkiye ekonomisine etkileri hem kamusal hem bireysel düzeyde ağır sonuçlar doğurabilir. Bu makalede, İstanbul depremi senaryoları üzerinden ekonomik zararlar, altyapı kayıpları, sigorta açıkları, iş gücü etkisi ve devletin harcama yükü gibi konular detaylandırılmaktadır. Ayrıca 2025 yılına yönelik güncel tahmin ve hesaplamalarla maddi kayıpların boyutu netleştirilerek, kullanıcıların bu büyük risk hakkında farkındalık kazanması amaçlanmaktadır.
İstanbul Depremi Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkiler?
İstanbul’da gerçekleşecek büyük çaplı bir deprem Türkiye’nin genel ekonomik yapısını ciddi biçimde sarsabilir. Türkiye’nin üretim gücünün ve finansal faaliyetlerinin büyük kısmı İstanbul’da yoğunlaşmış durumdadır. Olası bir yıkım, kamu harcamalarının yönünü değiştirirken gayrisafi yurt içi hasılayı (GSYH) önemli oranda düşürebilir.
Depremde Beklenen Maddi Kayıp Ne Kadar?
Yapılan çalışmalara göre 7.5 büyüklüğünde bir İstanbul depreminin doğuracağı toplam ekonomik kayıp 2025 yılı projeksiyonlarına göre 400 milyar doları bulabilir. Bu zararın büyük kısmı konut, altyapı ve üretim tesislerinden kaynaklanırken, sigortasız konut oranı nedeniyle halk üzerindeki bireysel yük de oldukça fazladır.
Sigortasız Konutların Ekonomiye Yükü
Zorunlu deprem sigortası (DASK) kapsamında olmayan milyonlarca konut, devletin ve bireylerin ekonomik yükünü artırmaktadır.

Üretim Tesislerinin Kaybı
Sanayi bölgelerinde yaşanacak hasar, üretimin durmasına neden olacak ve bu da ülke genelinde tedarik zincirlerini sekteye uğratacaktır.
Hangi Sektörler Daha Fazla Etkilenecek?
İstanbul depremi sonrası en çok inşaat, finans, turizm ve sanayi sektörlerinde ciddi zararlar beklenmektedir. Bu sektörlerin ülke ekonomisine katkısı yüksek olduğu için yaşanacak üretim kesintisi ve iş gücü kaybı, hem kamu hem özel sektör için ciddi kriz ortamı yaratabilir.
Finansal Merkezlerin Riski
İstanbul’da yoğunlaşan bankacılık ve finans şirketleri, fiziksel yıkım ya da veri kaybı nedeniyle hizmet veremez hale gelebilir.
Turizm Gelirlerinin Düşmesi
Deprem sonrası oluşabilecek güvenlik endişeleri ve hasar gören tarihi yapılar nedeniyle İstanbul’a gelen turist sayısında büyük düşüş olabilir.
Devletin Harcama Yükü Ne Olacak?
Kentsel dönüşüm, altyapı onarımı, sosyal yardımlar ve sağlık giderleri gibi kalemler nedeniyle devlet bütçesine ek yük binmektedir. 2025 yılı itibarıyla bu yükün doğrudan 150 milyar dolara ulaşabileceği öngörülmektedir.
Uluslararası Yardım ve Kredi Arayışları
Türkiye, böyle bir afet durumunda IMF, Dünya Bankası ve benzeri kurumlara başvurarak finansman desteği aramak zorunda kalabilir.
Vergi Gelirlerinde Düşüş
Üretim ve ticaretin aksaması nedeniyle devletin vergi gelirleri önemli ölçüde düşebilir, bu da bütçe açığını büyütebilir.
Altyapı Hasarının Etkileri Nelerdir?
Yollar, köprüler, doğalgaz ve elektrik şebekeleri gibi altyapı sistemleri deprem sonrası ciddi zarar görebilir. Bu durum lojistik zincirleri ve halkın temel ihtiyaçlara ulaşımını uzun süreli olarak sekteye uğratabilir.
Ulaşım Ağlarında Çöküş
Köprü ve metrobüs hatlarının çökmesi, şehir içi ulaşımı tamamen durma noktasına getirebilir.

Enerji ve Su Kesintileri
Deprem sonrası boru hatlarında yaşanacak kırılmalar su ve doğalgaz hizmetlerinde uzun süreli kesintilere yol açabilir.
En Yüksek Maliyetli Senaryo Hangisidir?
2025 projeksiyonlarında İstanbul’da yaşanacak 7.5 büyüklüğündeki bir depremin en yüksek maliyetli senaryosunda yalnızca ekonomik zarar 550 milyar dolara çıkabilir. Bu rakam, ulusal bütçenin yüzde 30’undan fazlasını kapsayacak düzeydedir.
Yeniden İnşa Süresi Ne Kadar Sürer?
Binaların yeniden yapılması ve altyapının onarılması süreci 5 ila 10 yıl sürebilir, bu da toparlanma sürecini uzatır.
Sıkça Sorulan Sorular
Aşağıda İstanbul Depreminin Türkiye’ye Maliyeti 2025 ile ilgili sıkça sorulan sorular ve yanıtları yer almaktadır:
İstanbul depremi olursa Türkiye ekonomisi çökebilir mi?
Hayır, ancak ciddi anlamda sarsılabilir. GSYH’nin düşmesi, bütçe açığının artması ve üretim kaybı ekonomik krizi tetikleyebilir.
İstanbul’daki tüm evlerin sigortalanması yeterli olur mu?
Hayır, çünkü sadece konutların değil, ticari alanların ve altyapının da sigortalı olması gereklidir.
En çok hangi sektör zarar görür?
Sanayi, finans ve turizm sektörleri ilk aşamada en çok zarar görecek alanlardır.
Devlet bu duruma ne kadar hazırlıklı?
AFAD ve Çevre Şehircilik Bakanlığı çeşitli planlamalar yapıyor olsa da tüm senaryolara hazırlıklı olunduğu söylenemez.
Uluslararası yardımlar yeterli olur mu?
Yardımlar destekleyici olabilir ancak uzun vadeli toparlanma için yetersiz kalabilir.
İstanbul depremi için tahmini tarih var mı?
Bilimsel olarak kesin tarih verilemez ancak 2030’a kadar ciddi risk altında olduğu bilinmektedir.
Türkiye böyle bir depremi kaç yılda atlatır?
Fiziki toparlanma 5 ila 10 yıl sürebilirken ekonomik etkiler 15 yıla kadar yayılabilir.